Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

*ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var;oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var!...

* Necip fazıl kısakürek

Muhtelif,Manifesta 7,Oil welfare&Fair oil

İstanbul a havaştaki "lavaş" konumunda indim.Böyle bir lavaşın içinden acı yok acı yok diye sayıkladığını bir düşününyani savaşma söğüş.Uykusuzluk çok kötü birşey uyuyamamaksa cehennem,uyanmaksa bakırköyden taksime kadar kırmızı beyaz dali posterlerinin deli, dahi, dali (3d) conseptinin mükemmel gerçekliğiyle harmanlanmak demekmiş,unutmadan buna hava muhalefetini de ekleyelim. VE VE PETROL ÜZERİNE "Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir" Churchil . Kitaplarımın arasında göz gezdirirken "Fareed Zakaria"nın şans eseri bir cümlesine rastladım ."Fareed Zakaria" , dünyanın Norveç, İngiltere ve ABD dışındaki( neden dışında bu arada ) tüm petrol devletlerinin diktatörlükler olduğunu ileri sürmektedir: “ Petrol, -tıpkı diğer doğal kaynaklar gibi- kapitalizmin sivil toplumun ve demokrasinin gelişimine katkıda bulunmaz. Aslında, bu süreci sekteye uğratır. Topraklarında define bulunan ülkeler, ekonomik büyümeyi ve orta sınıfın gelişmesini s

Unwritten

PETROL, REFAH ve ADİL PETROL

PETROL, REFAH ve ADİL PETROL Tartışma, Bağlantılar ve Muhtelif 4'ün içerik sunumu 26 Eylül 2008 / Garanti Galeri & Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi Avrupa Bienali Manifesta 7, MUHTELİF sorularla İstanbul’da: ‘Petrol, Refah ve Adil Petrol’ ‘Petrol, Refah ve Adil Petrol’ projesi, 19 Temmuz- 2 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Avrupa Güncel Sanat Bienali, Manifesta 7 küratörleri Raqs Media Collective’nin Stockholm’deki Curatorlab/ Konstfack’ı farklı Avrupa kentlerinde çeşitli ve yerel işbirliği modelleri üretmesi için davet etmesiyle başladı. Bu vesileyle, Türkiye’den Adnan Yıldız’ın da dahil olduğu Curatorlab’ta çalışmalarını sürdüren genç küratörler 2008 sonbaharı boyunca İstanbul, Paris, Stockholm ve Roma’da Manifesta 7 kapsamında çeşitli yayın ve ortak projeler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Curatorlab katılımcılarından Elisabeth Byre (Oslo) ve Adnan Yıldız (İstanbul), Manifesta 7’nin İstanbul ayağı için İstanbul merkezli bağımsız güncel sanat yayını MUHTELİF ile ça
Söz verildi,sevgi saklandı ve cümle yarım. Sevgi kaçtı,söz tutuldu ve cümlede eksik Söz sevgide birleşti ve ve ve herşey Bir. (20.04.2008)

S.S.S.S.

Kpss sınavına giren insanlar hayatlarından bezmiş olarak dışarı çıkıyorlar ,bense girmedim neden gireyim hiç gücüm yok öyle kapıda bekliyorum.Kafamın içindeki toplayıp denetleyemeyen benim ne haddime.Bana göre yaşlanmak böyle bir şey, hiçbirşeyi tutamamak gibi herşey akacak sizse öyle bakıvereceksiniz giden geminin arkasından. Kpss gine kazık sorular sormuş hemde komik,arkadaşlarım sürekli giriyorlar "girdiriyorlar " ne yapsınlar Hayat ani, Dünya fani, kpss sana bir girsek çok mu yani??? diye manide yapmışlar,ama burda biz mani yada mazi olmayalım,hayat bu kaderden demir pençe her an herşey olabilir. Ani çoçuk ölümlerimleriyle ilgili haberlerden sonra içim dışıma çıktı,zaten hergün gördüğüm önünden geçmeye korktuğum bir yer bildiğim,tepecik gerçekliğinde herşeyi bende nefret uyandırıyor. Benim bilinçaltımda ise farklı ssk,tepecik. Nöroloji servisinde dedemi kaybettiğimde refakatçi olarak nelere tanık oldum,neler neler.Acı anlatılmaz!!anlatılamaz

OIL, WELFARE and FAIR OIL

OIL, WELFARE and FAIR OIL (please theflamıngoandboy blogspot for the Turkish version) Discussion, Attachments & Presentation of the content of Muhtelif 4 26 SEPTEMBER 2008 ISTANBUL 17:00 Attachments & Presentations 18:30 Open Discussion Venue: Garanti Gallery & Platform Garanti Contemporary Art Center, Istiklal Cad. No: 115A, Beyoğlu, Istanbul, 34430, Turkey 23:00 After Party @ Dogzstar What would change in the Istanbul art scene, especially regarding artistic production and the art market, if Turkey, like Norway, found oil within its national borders? Private funding and public funding are two contrasting art economies. They have different impacts on artistic production and circulation, involving divergent dynamics, strategies and processes. Within the context of the 'welfare state' versus 'private interest', our discussion project takes Norway's system of public art funding into consideration alongside the system of private resources, mainly originatin
<> Keng Sen's Ten Questions : 1 Where do you come from? What do you feel you belong to? 2 How do you situate yourself in relation to the generation of your father and your mother? 3 is there anything happening today in the world that grips you? 4 How do you connect with others about these concerns? through what means? 5 Do you experience your local situation as positive or negative to your expression? 6 Have you ever consider moving to somewhere else? have you ever consider exiling yourself? Where would you go? 7 Does europe touch you today? What is the most meaningful aspect of europe to you? 8 The discovery of the subjective "I" created new possibilities for expression, for responsibility, for action. how do you relate to this in your work, in your life? 9 Is there a future of small actions by the individual (microactions), individual connections, small networks, small politics, small changes? 10 Is I-
Gözyaşı hafif ,kendinden bulmalar,bazen de doğrudan yoldan sapmalar arasında ilerliyorum.Bazen ışık kayboluyor ve saçma maddiliğe hatta bazen saçma maddiliğe gömülüyor.Yolu bulması gereken sensin,Yolu bulması gereken sensin,Yolu bulması gereken sensin.İçimde tekrarlarım var.Hiçbir şey hazır bir yön olarak karşınıza çıkmaz.İnsanın susması nasıl da bir durum haline geliyor?İnsan galiba korumaya ve dönüştürmeye çalışıyor kendini,bir süre sonra korumayı bırakıyor ama bunu da ne yazık ki çok az kişi yapabiliyor.silinen dünyada içe dönük stratejiler bitiyor.....vs vs hepsi üst üstüne geliyor ve kapanıyor kapı Her şeyin söylendiği,her şeyin bilindiği ve her şeyi söylemenin bir anlamı olmadığı bir zamanda insanlar kendilerinden kurtulmak için zaman harcıyorlar.Herşey yazılıma dönüşüyor,mimikler,benzeşimler üzerinden kuruluyor o iletişimi kurabiliyorsan anlam kazanıyorsun. Bazen bende insan olmaktan sıkılıyorum.insan biricik olan varlığını sıkıntıyla keşfediyor,ya da ona belki bu yolla geçerli

bu arada

Çalış Odayı süreci yeni katılımlarla GON çizgi roman dükkanında devam ediyor. http://worktheroomproject.blogspot.com 'dan yeni guncellemeleri takip edebilirsiniz.

NAZLI YARİM HİÇ OLMUŞ MU?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Göksu ve Sarıkız kuyularından bugünden itibaren su verilmeye başlandığını belirterek, verilecek sudaki arsenik oranının 20-30 mikrogram civarına yükseleceğini bildirdi. Aziz Kocaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, Tahtalı Barajı'nda, ''bir pompa çalıştırılırsa'' 150, ''iki pompa çalıştırılırsa'' 75 günlük su kaldığını, bu nedenle arsenik oranının yüksek olduğu belirtilen Göksu ve Sarıkız kuyularından su vermeye karar verdiklerini bildirdi 25.08.2008 Öztürkler "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sağlıklı su temin etme çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Kocaoğlu, 'İzmirlilerin şu sıcak günlerde hiç olmazsa kullanma suyu konusunda sıkıntı yaşamalarını istemiyoruz' dedi. İzmirlilerden şebeke suyunu içme suyu ve yemek yaparken kullanmamalarını isteyen Kocaoğlu, suyun kullanma suyu olarak kullanılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını ifade etti." Bir Gün 26.08.2008 İzmir'de

YOU ARE MY HERO

Work the Room feat."Kan Değil Süt"

"work the room" starts in istanbul Work the Room is an open end process project where the roles of the determining factors of contemporary art production -artist, audience, space and curator- become subject to change, to be played on and to be problematized. Upon the invitation from the curator Övül Durmuşoğlu , Muruvvet Turkyilmaz (Istanbul) and Marijn van Kreij (Amsterdam) come together in GON comic book store -on Yeni Çarşı Street descending from Galatasaray Square- to work together with the shop's living and working conditions. The two artists working on inscription and writing as a personal and collective performance territory will investigate the circumstances of producing together with the curator, the audience and the space during Work the Room. And Övül Durmuşoğlu will break in the flux of ongoing production through not only putting different obstructions, objects and comments but also inviting surprise guests. The production of contemporary art projects general
Her insan içinde bir oda taşır . Bunu işitme duyusuyla bile kanıtlamak mümkündür. diyelim ki gecedir, dört bir yanda sessizlik hüküm sürerken biri seri adımlarla ilerlemektedir; bir kulak kabartan çıkarsa, duvara tam tutturulmamış bir aynanın takırdamasını işitebilir örneğin.....( Franz Kafka, Mavi Oktav Defterleri Giriş cümlesi )