Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
I dream of rain I dream of gardens in the desert sand I wake in pain I dream of love as time runs through my hand I dream of fire Those dreams are tied to a horse that will never tire And in the flames Her shadows play in the shape of a man's desire This desert rose Each of her veils, a secret promise This desert flower No sweet perfume ever tortured me more than this And as she turns This way she moves in the logic of all my dreams This fire burns I realize that nothing's as it seems I dream of rain I dream of gardens in the desert sand I wake in pain I dream of love as time runs through my hand I dream of rain I lift my gaze to empty skies above I close my eyes, this rare perfume Is the sweet intoxication of her love I dream of rain I dream of gardens in the desert sand I wake in pain I dream of love as time runs through my hand Sweet desert rose Each of her veils, a secret promise This desert flower No sweet perfume ever tortured me more than this Sweet desert rose This memo

TRADE ROUTE

3 Mart – 7 Nisan 2011 tarihleri arasında, Ticaret Yolları isimli sergi ile farklı coğrafyalardan sanatçılar Pi Artworks Galeri 1 ve 2’ye misafir oluyor. Bu gezici sergi, sanatçıları “Ticaret Yolları”nı; ticaret, hareketlilik ve çeviri üzerine söylemler geliştirmek için, eylemsel ve şiirsel bir çıkış noktası olarak düşünmeye davet ediyor. Farklı şehirlerde bulunan ticari galerilerde duraklayacak olan sergiye, Almanya İngiltere, İran, İsviçre, İtalya ve Türkiye’den sanatçılar katılıyor. Hareket ve değişim kavramları etrafında olgunlaşan uluslarası diyalogu ve evrimleşerek dile gelişini kayda geçirecek. “Ticaret Yolu”, uluslararası güncel durumu değerlendirmek için, hareketlilik ve kültürlerarası alış-verişin tarihsel bir modeli olarak öneriliyor. Ticaret Yolu, ulus-devletin sınırlarını ve küreselleşme talebini sınayan bir metafor olarak düşünülebilir. Sergi, güncel ticaretin gayri-maddileşerek bilgi ekonomisine yönelmesi; demiryolları, otoyollar ve boru hatları gibi fiziksel ağların, dij
* Onun calismalarini cok seviyorum.Sanatini ve birde ayni resimleri tekrar yenilemesi fikrini seviyorum.Bu fikri oyle sevdimki,bunu yapmanin harika olabilecegini dusundum(...)De chirico ayni imgeleri tum hayati boyunca tekrarlamisti.Inaniyorum ki,o bunu sadece insanlar ve saticilar istedi diye yapmadi,o bunu sevdigi icin ve tekrarlanan goruntulerin kendini ifade etmenin bir yolu oldugunu dusundugu icin yapti.Bu belki de ikimizde de ortak olan seydir.(...) Andy Warhol *A.Bonito Olivia(yay.haz.), Warhol verso de Chirico (milano,1982,s.70 Interview with Andy Warhol by Achille Bonito Olivia

Defne Joy'u Hıncal Uluç'tan daha iyi bilen Birini biliyorum.

Dedim ya; Defne Joy'un uğradığı bara hiç uğramadım. Oralara uğramayı kendimce ayıp biliyorum. Ama oralara uğrayanları ayıplama hakkım yok. Onları ayıplama ayıbının, onların ayıplandığı ayıptan daha hafif olmadığını biliyorum. Ancak, ayıplarıyla aralarının açılmasını ümit etmeye hakkım var.
It was all nonsense, as they both knew. In reality there was no escape. Even the one plan that was practicable, suicide, they had no intention of carrying out. To hang on from day to day and from week to week, spinning out a present that had no future, seemed an unconquerable instinct, just as one’s lungs will always draw the next breath so long as there is air available." 1984 by George Orwell

Slavoj Zizek: “Arap devrimci ruhundan niye korkalım ki?

Tunus ve Mısır’daki ayaklanmalarda göze çarpmaması imkansız bir şey Müslüman köktenciliğin bariz bir şekilde yokluğuydu. Halk laik demokratik geleneğin en güzel örneklerinde görüldüğü gibi, yalnızca baskıcı bir rejime, onun yolsuzluklarına ve yoksulluğa karşı ayaklandı ve özgürlük ve ekonomik umut talep etti. Batılı liberallerin, Arap ülkelerinde gerçek demokratiklik anlayışının sadece dar bir liberal elit kesimle sınırlı olduğu ve büyük kitlelerin sadece dini köktencilik, ya da milliyetçilik saikleriyle harekete geçebileceği yolundaki negatif inancının yanlış olduğu kanıtlandı. Büyük soru ise şu: Şimdi ne olacak? Bu işin içinden siyasi olarak kim kazançlı çıkacak? Tunus’da yeni bir geçici hükümet atandığında, İslamcıları ve daha radikal solu dışladı. Bilgiç liberallerin tepkisi: “İyi, ikisi de aynı kapıya çıkar, iki totaliteryen aşırılık” şeklinde oldu. Ama işler bu kadar basit mi? Gerçek uzun dönemli çelişki tam da İslamcılar ile sol arasında değil mi? Rejime karşı bir an için birleş