Ana içeriğe atla

(ME&MYSELF)+(ME-MYSELF)=PAPERCUT




Bu sergi ne hakkinda?



Bu serginin bir seyi cercevelenmesinden cok(tabiki bir seyleri cerceveliyor)bir sureci belgeledigini ve bunun sonucunda ortaya ciktigini soyleyebilirim

Planli degil oylemi?Baslangicta kafanda bir plan kurmadinmi?

Baslangicta tamamen rastgele bicimde,esasinda baslangicta bir suru dusunce vardi,Kendime dedim ki neden kendini rahat birakmiyorsun rahat ol ve biraz dunyanin donusunu seyret,bu bir sorumsuzluk olarak anlasilmasin.Epeydir kendimi bir ressam gibi hissediyorum,bu normalmi cok ozel bir duygumu bilmiyorum,insan ve resmi sanki bir mesleki ensturman gibi. Hal boyle olunca kendimi sanki ''ben'' ve ''kendim'' arasinda mesafeyi gosterir buldum.bir ressam olmak buyulu birsey..

Recidency de ozel olarak bir isini mi tasidin yoksa oradami urettin nasil basladin,biraz acalimmi bu konuyu?

Saint cirq te (fransadaki residency) ne yapacagimi bilmiyordum,ama acikcasi desenlerime devam etmek istiyordum,hatta bir buluntu defteri yuksek boyutlu olarak kopyalama dusuncem vardi gerceklesemedi,o buluntu defter uzerinden bir seyler yapmak istedim,bu defter bir cesit fransizca ogrenenler icin el yazisi calisma defteri gibi bir seydi,plastigine ilk gordugum andan beri vuruldum,hic bir anlamda bende yankisini bilemedim,bu garip tekinsiz bir istek gibiydi sonra defterdeki bu tekrarlanan cumleleri turkceye cevirdim,cok ilginc ve hatta absurd seyler ortaya cikti,mesela ''sigara icti ve dans etti'' veya ..Çocuk hasta....veya..Dun yirmibeş kostüm yapmıştıniz..gibi.

Kendime hergun bir hedef veriyordum,bende yankisi bulan bir gorseli desenlestirecektim bu bir cesit odev gibi heyecanli ve kurmaca bir keyfiyetti e serbestlik alanini bile hep 'akildan' aliyoruz,bu epey SIKICI degilmi?denge kurmak guzel ama insan kendini sasirtmak da istiyor..imgeleri topluyordum ve her cumleye karsilik gelen bir gorsel her gorsele karsilk gelen bir cumle olusuyordu..




Bu daha onceki islerindeki calisma bicimlerinden cok farkli bir tutum,epey cesaretlisin?hic korkmadnmi?hani elalem ne der?:)


Evet bu cok farkli bir duzlem,ben kendi hikayelerimi /bizim hikayelerimizi veya local dunyalarin sesleri ve melankolisi veya daha dogrusu kaybolan seyler uzerine dusunurken/anlatan isler uretirken boyle bir sey dedigim gibi hem beni hemde sizi gayet normal bir bicimde sasirtmis olmali.. Desenle iliskim biraz garib ve degisken,ben kendi desenlerimi hem bir cesit kagittan hafiza hemde bir cesit ice bakis aynasi olarak kullanmayi seviyorum.

Serginin ismi bize sergiyle ilgili ne gibi seyler fisildiyor??

Dedigim gibi bu bir surec sergisi.Bu surecte bir tur ''kendimi'' analiz ettim.Insan her zaman aynidir ama ve bir baskasidir,kendisine benzer fakat bir cok yuzu vardir.dikenli bir gul dali gibi.G.perec uyuyan adamda diyor ya "Catlak aynanda hangi sirri ariyorsun?Iste kagit kesigi.bu ''Ben''in ''ben''le dialogu gibi,hem icimde olanlari hemde gozuken seyleri bir araya getirmeye calistim.Sadece gozlerle yayilan bir zihin gibi kendi icimi bosalttim. umarim isigimi yansitabiliyorumdur,E nede olsa insan ne kadar cok bakarsa o kadar az gorur kendini,kagit kesigi derinder incitir,ve gerceklik yansimasiyla ortaya cikar..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto By James Engelhardt Ecopoetry is connection. It’s a way to engage the world by and through language. This poetry might be wary of language, but at its core believes that language is an evolved ability that comes from our bodies, that is close to the core of who we are in the world. Ecopoetry might borrow strategies and approaches from postmodernism and its off-shoots, depending on the poet and their interests, but the ecopoetic space is not a postmodern space. An ecopoem might play with slippages, but the play will lead to further connections. Ecopoetry does share a space with science. One of the concerns of ecopoetry is non-human nature (it shares this concern with the critical apparatus it borrows from, ecocriticism). It certainly shares that concern with most of the world’s history of poetry: How can we connect with non-human nature that seems so much more, so much larger than ourselves? How can we understand it? One way

Art in İsolation Online Exhibition / Santa Clarita

Art in İsolation Exhibition Virtual  Link

Satın Alınamayan Ortak Kader “Yeni Normal”

Yeni normal.Şu günlerde oldukça duyduğumuz bu kavram  tuhaf ve ıssız olan bir uzamda huzursuzluğun kaygıya doğru  birleşme yarattığı noktada var olmakta.İçimizde bulunduğumuz gerçeklik şimdilerde böyle tarif ediliyor.Acaba gerçekten böyle mi? Yeni ve normal mi?Yeni olan gerçeklik acaba normalleştirici mi?  Bugünlerde çoğu insan nasıl normalleşeceğimiz konusunda tartışıyor, kakafonik tarzda bu tartışmalar hiçbir  şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade eden gürültülü haber bültenlerine yakın benzerlikte yorumlarla beraber buharlaşıyor.Aslında anlamların, kavramların,temsillerin ağına yakalanan  vahşi anlamsız  bedenler olduğumuz gerçeği (Erasmusvari tabiriyle bir  “homo bulla”)ile karşı karşıyayız.Bunun yanı sıra insan hayatında korku ve izalosyonun tam ortasındayken derin ve olumlu bir değişim olabileceği inancıyla uyanıyoruz.Kapitalizmin rasyonalitesi ve şiddetli sonuçları olan ırkçılık, cinsiyetçilik ve eşitsizlikle karşı karşıya kalan insanlar olarak kendi “elleriyle” işledikler