Şehir eşkıyalığına kimse ses çıkarmıyor
UluslararasI sanatçı Selda Asal, yıllar önce, daha kimsenin uğramaya dahi cesaret edemediği Asmalımescit'te dolaşırken bir marangoz atölyesinden yükselen Rachmaninoff melodisine kulak kabartıyor... Dükkana giriyor, marangoz ustayla klasik müzik üzerine konuşuyorlar uzun uzun..
O gün 'Burası benim taşınmam, atölyemi kurmam gereken yer' diyor ve buradan bir yer satın alıyor... Aklından Asmalımescit'in sanatçılarla beraber bir 'gentrification'dan nasibini alması geçiyor... Ressamların, heykeltraşların atölyelerinin olduğu, binaların, dükkanların hala ucuza satın alınabileceği bir bölge...
Asal, burada uzun yıllar 'Apartman Projesi' adıyla çağdaş sanatın en önemli örneklerini sergiliyor... Uluslararası ilginin odağı oluyor Apartman Projesi. Dünya gazetelerinde, dergilerinde hakkında yazılıyor. Çok önemli sanatçılar uğruyor.
Ta ki bir gün biracı istilasına kadar... Binanın altındaki eski kasabı kiralayıp biracı açanlar adeta terör estiriyorlar... Sanata düşman tutumlarından herkes çekiyor...
Apartmanın her biri sanat eseri olan ve içeriden yansıtmalar, uygulamalarla yerleştirmeler yapılan camlarının önüne masalar koyarak, tente gererek, sanatı yok etmeye geliyorlar...
Selda Asal; tehditler, bağırışlar çağrışlar ve yaratılan terör konusunda çaresiz kalıyor. Belediye'ye başvuruyor, kimse oralı olmuyor. Biracının masaları genişledikçe genişliyor...
Sergi açılışında saatlerce kapıda diktirilen garsonlar ve gözlerini ayırmadan öfkeyle bakan garsonlar mı istersiniz; yoksa bir açılışı basıp 'Yeter artık, bitsin bu sergi' diye bağırtılan magandalar mı?
Ancak Selda Asal, bu şehir eşkıyalığına karşı tek başına da olsa yılmamaya, mücadele etmeye kararlı.
Şehrin göbeğinde yaşanan bu eşkıyalığa kimse sesini çıkarmıyor, ne belediye ne polis oralı olmuyor. Ama Asmalımescit'te aslında bir cinayet yaşanıyor...
Bu teröre seyirci kalmayalım.
UluslararasI sanatçı Selda Asal, yıllar önce, daha kimsenin uğramaya dahi cesaret edemediği Asmalımescit'te dolaşırken bir marangoz atölyesinden yükselen Rachmaninoff melodisine kulak kabartıyor... Dükkana giriyor, marangoz ustayla klasik müzik üzerine konuşuyorlar uzun uzun..
O gün 'Burası benim taşınmam, atölyemi kurmam gereken yer' diyor ve buradan bir yer satın alıyor... Aklından Asmalımescit'in sanatçılarla beraber bir 'gentrification'dan nasibini alması geçiyor... Ressamların, heykeltraşların atölyelerinin olduğu, binaların, dükkanların hala ucuza satın alınabileceği bir bölge...
Asal, burada uzun yıllar 'Apartman Projesi' adıyla çağdaş sanatın en önemli örneklerini sergiliyor... Uluslararası ilginin odağı oluyor Apartman Projesi. Dünya gazetelerinde, dergilerinde hakkında yazılıyor. Çok önemli sanatçılar uğruyor.
Ta ki bir gün biracı istilasına kadar... Binanın altındaki eski kasabı kiralayıp biracı açanlar adeta terör estiriyorlar... Sanata düşman tutumlarından herkes çekiyor...
Apartmanın her biri sanat eseri olan ve içeriden yansıtmalar, uygulamalarla yerleştirmeler yapılan camlarının önüne masalar koyarak, tente gererek, sanatı yok etmeye geliyorlar...
Selda Asal; tehditler, bağırışlar çağrışlar ve yaratılan terör konusunda çaresiz kalıyor. Belediye'ye başvuruyor, kimse oralı olmuyor. Biracının masaları genişledikçe genişliyor...
Sergi açılışında saatlerce kapıda diktirilen garsonlar ve gözlerini ayırmadan öfkeyle bakan garsonlar mı istersiniz; yoksa bir açılışı basıp 'Yeter artık, bitsin bu sergi' diye bağırtılan magandalar mı?
Ancak Selda Asal, bu şehir eşkıyalığına karşı tek başına da olsa yılmamaya, mücadele etmeye kararlı.
Şehrin göbeğinde yaşanan bu eşkıyalığa kimse sesini çıkarmıyor, ne belediye ne polis oralı olmuyor. Ama Asmalımescit'te aslında bir cinayet yaşanıyor...
Bu teröre seyirci kalmayalım.
Yorumlar