Ana içeriğe atla

Masal


Savaş,savaşlara eşlik eden çelik çokmak
Ateşli çarkın içinde her bir anın titreyen güç avuntusu,yoldan çıkmış
Esirgenmiş yön,gülümseyişin olmadığı terk edilmiş gözler
Başkası kendinden
Kendine başkasından doğma sevgili
Naylon plastik adlar, avuntular bahaneler
Vicdan yok/taraf yok
Tek illet kesintisiz tek millet

Sağlama tahtasında sen eşit değilsin
Kamu refahı= vicdan
Kamu onayı=yaşayan deliler
Olan hiçbir zaman sona ermez

Donmuş yaşam
Saf ışığı yitiren aşkı inciten
Baş döndürücü bir yıkıntısın
Sonsuzluğa kim inanabilir sarhoşluğunla?

Dinin orduyken siperlenmiş taşların ardında
Nasıl kovabilirsin ensendeki şeytanı?
“Şimdi ile sonra”
Avuçlarınla kanattığın kardeşinin alnında çizdin bayrağını
Hep aynı mesafede yerinde kalabilmek için koşuyorsun
Tek nefes ,tek kafes

Boşluğun içinde hız alıyorsun dokuzuncu köle olarak
Yama üstüne yama tarihi öğüttün
Beyaz,kara kırmızı yeşil
Yazık sana
Biricik kardeşini gömmek için çabalayan
Şu karga kadar
Olamadın,olamadın,olamadın
Pişman zümreden


Küçük farelerin atlarını koştururken bahçemde
Oburluğun seni taşımayı reddederken sen;
Köle
Mumit
Çözülmeyen yumak
Ready made tanrı

Başka bir nam altında bu masalda,
Adı geçen sensin
16.01.2009

Yorumlar

Adsız dedi ki…
çok bilmiş post modern bey efendiler yahu siyasetçi olsanıza!
daha matah olurdunuz....

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto By James Engelhardt Ecopoetry is connection. It’s a way to engage the world by and through language. This poetry might be wary of language, but at its core believes that language is an evolved ability that comes from our bodies, that is close to the core of who we are in the world. Ecopoetry might borrow strategies and approaches from postmodernism and its off-shoots, depending on the poet and their interests, but the ecopoetic space is not a postmodern space. An ecopoem might play with slippages, but the play will lead to further connections. Ecopoetry does share a space with science. One of the concerns of ecopoetry is non-human nature (it shares this concern with the critical apparatus it borrows from, ecocriticism). It certainly shares that concern with most of the world’s history of poetry: How can we connect with non-human nature that seems so much more, so much larger than ourselves? How can we understand it? One way

Art in İsolation Online Exhibition / Santa Clarita

Art in İsolation Exhibition Virtual  Link

Satın Alınamayan Ortak Kader “Yeni Normal”

Yeni normal.Şu günlerde oldukça duyduğumuz bu kavram  tuhaf ve ıssız olan bir uzamda huzursuzluğun kaygıya doğru  birleşme yarattığı noktada var olmakta.İçimizde bulunduğumuz gerçeklik şimdilerde böyle tarif ediliyor.Acaba gerçekten böyle mi? Yeni ve normal mi?Yeni olan gerçeklik acaba normalleştirici mi?  Bugünlerde çoğu insan nasıl normalleşeceğimiz konusunda tartışıyor, kakafonik tarzda bu tartışmalar hiçbir  şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade eden gürültülü haber bültenlerine yakın benzerlikte yorumlarla beraber buharlaşıyor.Aslında anlamların, kavramların,temsillerin ağına yakalanan  vahşi anlamsız  bedenler olduğumuz gerçeği (Erasmusvari tabiriyle bir  “homo bulla”)ile karşı karşıyayız.Bunun yanı sıra insan hayatında korku ve izalosyonun tam ortasındayken derin ve olumlu bir değişim olabileceği inancıyla uyanıyoruz.Kapitalizmin rasyonalitesi ve şiddetli sonuçları olan ırkçılık, cinsiyetçilik ve eşitsizlikle karşı karşıya kalan insanlar olarak kendi “elleriyle” işledikler