Ana içeriğe atla


Eskiden ya da bir zamanlar dışsal ya da içsel olan arasında açık bir ayrım vardı.Her şey herkesin bildiği gibi daha güzeldi denebilir,tabiî ki her zaman savaş vardı ama savaş bir yerden sonra dönüştü ve bizimle bağlantısını farklı ve yeni yollar kurarak geliştirdi.Şimdi her şey dibimizde burnumuza kadar girmiş durumda.İyiden iyiye kendimizi kaybettiğimiz bir evrenin içindeyiz.Uzam ,zaman ve ona dair algılarımız medya kirliliğiyle sil baştan sürekli olarak yeniden kuruluyor.Esasında gerçek olan artık biz değil o ekrandan bize verilenler.Kurgu gerçek oluyor ve böylelikle gerçek kurgusal kılınır,taklit sahte üretimin yerini alır.Yani demek istenilen araç amaç haline gelince bütün şeyler (perspektifler)değişir.Araç iletidir işte kabus

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto By James Engelhardt Ecopoetry is connection. It’s a way to engage the world by and through language. This poetry might be wary of language, but at its core believes that language is an evolved ability that comes from our bodies, that is close to the core of who we are in the world. Ecopoetry might borrow strategies and approaches from postmodernism and its off-shoots, depending on the poet and their interests, but the ecopoetic space is not a postmodern space. An ecopoem might play with slippages, but the play will lead to further connections. Ecopoetry does share a space with science. One of the concerns of ecopoetry is non-human nature (it shares this concern with the critical apparatus it borrows from, ecocriticism). It certainly shares that concern with most of the world’s history of poetry: How can we connect with non-human nature that seems so much more, so much larger than ourselves? How can we understand it? One way ...

Art in İsolation Online Exhibition / Santa Clarita

Art in İsolation Exhibition Virtual  Link