Ana içeriğe atla

Amerika beni seviyor, bende amerikayı...



Beuys ikiz kulelere vebadan koruması için iki azizin ismini verirken büyük bir ironi taşıdığından eminim.11 eylül ve sonrası tüm dünya çok farklı bir boyuta ulaştı.Korku ve bomba neredeyse birbirleriyle yan yana anılır oldular,ama bu kadar çatışmanın özünde sürekli olarak oluşturulmuş,bastırma,standartlaştırmaya dayalı antropofemic bir kültür var,ve o tüm cinayetleri şimdiye kadar hep akıl adına işledi.Bomba artık ötekidir,arzu nesnesinden mahrumiyet nesnesine geçiş.Tarih denilen devasa aptallık bize hala en başta olduğumuzu gösteriyor.Bu tam anlamıyla kriz..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto By James Engelhardt Ecopoetry is connection. It’s a way to engage the world by and through language. This poetry might be wary of language, but at its core believes that language is an evolved ability that comes from our bodies, that is close to the core of who we are in the world. Ecopoetry might borrow strategies and approaches from postmodernism and its off-shoots, depending on the poet and their interests, but the ecopoetic space is not a postmodern space. An ecopoem might play with slippages, but the play will lead to further connections. Ecopoetry does share a space with science. One of the concerns of ecopoetry is non-human nature (it shares this concern with the critical apparatus it borrows from, ecocriticism). It certainly shares that concern with most of the world’s history of poetry: How can we connect with non-human nature that seems so much more, so much larger than ourselves? How can we understand it? One way ...

Art in İsolation Online Exhibition / Santa Clarita

Art in İsolation Exhibition Virtual  Link