Ana içeriğe atla

KÖR TATLAR NO.112




Hep görülen şeyler vardır ,klasik görüntüler reklam arası bir dünya şey var görüntülerde,ayıklamam,sadece an ve an gelirler,bazıları düşündürür bazıları insanlarıda güldürür.Her şey şeffaftır oyundur kutunun içinde beyninde ama bu kız rol yaptığı kadar gerçeğide oynuyor,taşradan istanbula; kendine mahcup ama konuşan bir hayat.Ne ses var mehtapta ne de fizik şeffaflığı biliyor nasıl kullanıldığınıda,"Kendini seçemiyorsun, bırakıp kaçamıyorsun".En güçlü silah düşmanın silahı öyle değilmi?,Bana göre bu yüzden sürekli gülüyor mehtap,ekşi sözlükte girilen entrylere baktımda kişnemekten/ gereksizlik abidesine kadar yol/tag yapmışlar mehtabı.

Yol olmuş toplum zaten hiçbitmeyen
... miş toplumun .... mi ihtiyacı mı var dev bir ağız bana göre toplum , maşrapayla kan ve kan yetiştiremezsin,hadi bir tekerleme de benden Non etik histerikler,birbirlerinin etlerini yerler..

Başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların VE mehtaplı gecelerde hep seni andım
belki gelirsin diye boş yere yandım..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto

The Language Habitat: an Ecopoetry Manifesto By James Engelhardt Ecopoetry is connection. It’s a way to engage the world by and through language. This poetry might be wary of language, but at its core believes that language is an evolved ability that comes from our bodies, that is close to the core of who we are in the world. Ecopoetry might borrow strategies and approaches from postmodernism and its off-shoots, depending on the poet and their interests, but the ecopoetic space is not a postmodern space. An ecopoem might play with slippages, but the play will lead to further connections. Ecopoetry does share a space with science. One of the concerns of ecopoetry is non-human nature (it shares this concern with the critical apparatus it borrows from, ecocriticism). It certainly shares that concern with most of the world’s history of poetry: How can we connect with non-human nature that seems so much more, so much larger than ourselves? How can we understand it? One way

Art in İsolation Online Exhibition / Santa Clarita

Art in İsolation Exhibition Virtual  Link

Satın Alınamayan Ortak Kader “Yeni Normal”

Yeni normal.Şu günlerde oldukça duyduğumuz bu kavram  tuhaf ve ıssız olan bir uzamda huzursuzluğun kaygıya doğru  birleşme yarattığı noktada var olmakta.İçimizde bulunduğumuz gerçeklik şimdilerde böyle tarif ediliyor.Acaba gerçekten böyle mi? Yeni ve normal mi?Yeni olan gerçeklik acaba normalleştirici mi?  Bugünlerde çoğu insan nasıl normalleşeceğimiz konusunda tartışıyor, kakafonik tarzda bu tartışmalar hiçbir  şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade eden gürültülü haber bültenlerine yakın benzerlikte yorumlarla beraber buharlaşıyor.Aslında anlamların, kavramların,temsillerin ağına yakalanan  vahşi anlamsız  bedenler olduğumuz gerçeği (Erasmusvari tabiriyle bir  “homo bulla”)ile karşı karşıyayız.Bunun yanı sıra insan hayatında korku ve izalosyonun tam ortasındayken derin ve olumlu bir değişim olabileceği inancıyla uyanıyoruz.Kapitalizmin rasyonalitesi ve şiddetli sonuçları olan ırkçılık, cinsiyetçilik ve eşitsizlikle karşı karşıya kalan insanlar olarak kendi “elleriyle” işledikler